Daha tatlı mısın yoksa daha tuzlu musun? Ben tuzluyum. Kesinlikle bir aperitifi tatlıya tercih ederim! Bazen hiçbir şey beni tatlıya gitmekten alıkoyamaz, ama bu benim ilk tercihim değil. Doğuştan gelen eğilimlerimize daha yakından bakalım. Aksine, sol mu yoksa sağ mı? Cevap muhtemelen daha açık. Tatlı ve tuzlu gibi çok daha iyi, çünkü kişilik tiplerinin ne olduğunu ve özelliklerinden nasıl farklı olduklarını anlayabilirsiniz. Bu ayrım temeldir, çünkü değerlendirmenin amaçları, kişiliğin türünü veya karakteristiğini ölçüp ölçmediğine bakılmaksızın aynı değildir.
Bu iki giriş örneği, kişilik tipleri için anahtar kelimeleri birkaç cümlede tanımladı: tercih, eğilim, doğallık ve eğilim. “Yerine” zarfını da ekleyebilirsiniz. Moda olduğu için, sabit değildir ve bir taraf diğerinden “yerine” giyilir. Kendimi tercih ettiğim diğer tarafı kullanmaya zorlayabilirdim, ancak verimliliği kaybederdim çünkü artık konfor alanımda değil, çaba bölgesindeydim.
Kişilik tipleri
Genellikle türümüzü, öğenin bizi kendimizle yüzleştirdiği ve içgüdüsel olarak bizi tercih etmeye zorladığı bir anket doldurarak keşfederiz. O zaman boyutun bir veya diğer tarafında bulunuruz. Örneğin, çevreyi kontrol etme veya uyum sağlama eğiliminde miyiz, daha keşifçi mi yoksa geleneksel miyiz, doğal olarak hedeflere mi yoksa başkalarına mı odaklanıyoruz?
İkisi de diğerinden daha iyi değildir. Bu sadece insanları yerleştirmenin ve anlamanın bir yoludur. Ancak anlayış burada bitmiyor. Bu boyutların kombinasyonu kişilik tipinizi oluşturacağından, dinamizm ve küresellik gerektirir. Dolayısıyla, çevrenizi keşfetmeyi ve kontrol etmeyi ve hedeflerinize odaklanmayı tercih ederseniz, “girişimci” bir kişilik tipine sahip olacaksınız. Ya da keşfetmeyi, adapte olmayı ve insan olmayı tercih edersem, bu “motive edici” kişilik tipidir.
Bu tür bir değerlendirmenin faydaları
Tip değerlendirmesi, bir bireyi başkalarıyla karşılaştırmak yerine kendine göstermeyi amaçlar. Kişilik tipimizi keşfederek, güçlü yönlerimizden yararlanmak, kendimizle tutarlı bir şekilde hareket etmek ve başkalarıyla daha iyi ilişkiler kurmak için nasıl çalıştığımızın farkına varırız.
Şirket için nicelikten çok insani olan bu değerlendirme, herkesin potansiyelini farklı bir şekilde ortaya koyuyor. Kişilik tiplerinde, şirketler çalışanları hakkında zengin bilgiler edinirler. Çalışma tarzı, problem çözme yöntemleri, öğrenme tarzı, tercih edilen iletişim biçimi, ideal çalışma ortamı, doğal liderlik tarzı, farklı türlere yakınlık, takımdaki rolü, gelişim imkanı…
Bu nedenle, türe göre değerlendirme, şirketlerde insan sermayesinin yönetimi için bir referans model haline gelir. Bireylerin işleyiş biçimlerinin çeşitliliğini ortaya çıkararak, her kişiliğin kendilerini ifade etmesine, yerini bulmasına ve yeteneklerini beslemesine olanak tanır. Türe göre değerlendirme, en iyi performans gösteren ekipleri oluşturmanıza yardımcı olabilir. Buna ek olarak, şirket çatışma çözümüne daha fazla müdahale edebilecek, değişimi daha etkili bir şekilde başlatabilecek ve eylemlerini şirketi şekillendiren ve şirket kültürünü tanımlayan standart profile göre yönlendirmek için daha donanımlı olacaktır.
“Türe” göre değerlendirmenin sınırlamaları
Tabii ki, kişilik tipinize göre işe alamazsınız.
Tip değerlendirmesi, bireylerin kendileriyle ilgili tercihlerini araştırır, bu nedenle bu bilgi başkalarınınkiyle karşılaştırılamaz. Ek olarak, tip bireyi bir bütün olarak analiz eder, bu nedenle herhangi bir özel beceri veya yeteneği değerlendirmez. İşe alımda, tıpkı özelliklere göre değerlendirme gibi, insanlar arasında karşılaştırılabilecek bir değerlendirme yöntemine geçmek gerekecektir.